İnsan Okuyan Esnaf vs Okul Okuyan Marketing Strategist

Esnafların aslında birer pazarlama stratejisti olduğunu söylesek? Pazarlama stratejistlerinin de -farkında olmadan da olsa- yüz yıllardır var olan esnafların izinden gittiklerini?  “Marketing”i bu kadar aşağıya çekemezsin dediğinizi duyar gibiyim. Ancak iki tarafın da “insan”a satış yapma amacında birleştiğini düşününce ve esnafın işinin de “insan”la ilgili olduğu gerçeği üzerinde durduğumuzda bu iddia mantıklı gelecektir.

 

“Her türlü sorununuzda çağrı merkezimizi arayarak bize 7/24 ulaşabilirsiniz” vs “Eğer beğenmezsen yerimiz belli”

“Burada ulaşabileceğiniz, muhatap olabileceğiniz biri var.” demenin iki farklı hali… Esnaf bu sözüyle müşterisine güven vermeyi amaçlarken markanın amacı da bundan farklı değil.

 

“İlk alışverişinizde %10 indirim” vs “Dediğin fiyattan olsun, maksat ayağın alışsın”

Marka müşterinin ürünü denemeyimlemesini ve sonrasında tekrar tercih edilmeyi bekliyorsa esnaf da müşterisinin dükkanın kapısını tekrar açmasını umut ediyor bu sözle. Üstelik esnaf amacını tüm dürüstlüğüyle açıkça söylüyor.

 

“Sezon Sonu Fırsatlar” vs “Kapatıyoruz”

Yılın belli dönemlerinde asılan o kocaman brandalar… Artık kimse o dükkanın kapanacağına inanmasa da içeride indirim olduğunu bilir. Tıpkı bir markanın vitrininde yazan “Sezon Sonu Fırsatlar” yazısını gördüklerindeki gibi.

 

“Celebrity Kullanımı” vs “Duvarlarda ünlülerin yer aldığı fotoğraflar”

Reklamlarda celebrity kullanımı referans göstererek markaya olan güvenin artmasını amaçlayan bir strateji. Restoranlarda/lokantalarda sıkça rastladığımız ünlülerin o restoranda yemek yerken çekilmiş fotoğraflarıyla esnaf bunu çoktan düşünmüş bile.

 

“Çok satan ürünler” vs “Bunlardan çok satıyorum, gırla gidiyor”

Online alışveriş sitelerinin satış stratejilerinden biri de çok sattıklarını iddia ettikleri ürünlerin görünürlüğünü artırmak ve referans vermek. Tıpkı esnafın yaptığı gibi…

 

“Müşteri Sadakat Programları” vs “Abi, her zamankinden veriyorum”

Müşterinin alışkanlıklarını öğrenerek ona daha yakın olmayı, onu tanıdığını düşünmesini sağlayarak özel hissettirmeyi amaçlayan müşteri sadakat programını esnaf çoktan keşfetti bile, üstelik bu program onlara minimum emek ile bedava.

 

Bu yazının amacı elbette ki esnaf kardeşlerimizin pazarlama bilgisini (?) pazarlama stratejistlerininkiyle kıyaslamak değil. Amaç sadece kafamızı birazcık kitaplardan kaldırmak, birazcık pramitlerden ve tablolardan uzaklaşmak, sokağa odaklanmak, pazarlamanın odağında “insan” olduğunu ve insanın duygulardan ibaret olduğunu hatırlamak ve bizim de birer insan ve tüketici olduğumuz gerçeğini unutmamak gerektiğine dikkat çekmek…