Mazlumun İhtiyaçlar Hiyerarşisi

İnsan davranışlarını yönlendiren güdüleri sıraya koyan teori: Maslow teorisi…

Pazarlamayla ilgilenenlerin yakından bildiği, okullarda sıkça bahsedilen, 1943 yılında ortaya koyulan Mazlumun İhtiyaçlar Hiyerarşisi sizce bugün geçerliliğini koruyor mu?

 

Maslow, teorisinde insan ihtiyaçlarını fizyolojik, güvenlik, sosyal, saygınlık ve son olarak da kendini gerçekleştirme ihtiyacı olarak sıralıyor. Teoriye göre, piramitte yer alan üstteki ihtiyacın karşılanmasıyla ilgili bir talebin oluşması için alttaki ihtiyaçların tatmin edilmiş olması gerekiyor. Maslow demek istiyor ki eğer karnın doymuyorsa ya da kendini güvende hissetmiyorsan sosyal statünü yani diğer insanlar tarafından nasıl algılandığını düşünmezsin bile (!).

Biraz daha açacak olursak günde 2 öğün yemeğe verecek paranız yoksa iPhone alıp kendinizi başkalarının gözünde olmadığınız gibi konumlandırmaya çalışmayı düşünmezsiniz. Güzel görünümlü bir evde ya da lüks bir semtte oturuyorsanız fakat evinizin depreme dayanıklı olmadığını biliyorsanız sosyal statünüzden fedakarlık edip güvenliğiniz için daha dayanıklı bir evde oturmayı düşünürsünüz.

Bu örnekler tanıdık geliyor mu?

Toplumsal statünün temel ihtiyaçların önüne geçtiği günümüzde bu ve benzeri örnekler Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisini bugün sorgulamamız için yeterlidir sanırım. İnsan davranışlarının hızla değişimini yakalamak gün geçtikçe zorlaşıyor. Fizyolojik ihtiyaçlarını arka plana atıp gözünü piramidin yükseklerine dikmiş, popüler kültüre boyun eğmiş ve sosyal medyanın ağına düşmüş “mazlumlar (!)” olan bugünün insanlarını anlamak, davranışlarını çözümlemek için bildiklerimizin ötesinde farklı yollara başvurmaya ihtiyacımız var.

Doğru bir pazarlama stratejisinin temelinde hedef kitleyi doğru analiz etmenin olduğunu düşündüğümüzde konunun önemi apaçık ortaya çıkıyor. Geçmişin piramitlerinden, ilkelerinden, kurallarından başımızı kaldırıp bugünün insanına odaklanmalı. Belki de, hızlı değişen tüketici davranışlarından dolayı  geleceğin diyemeyiz ama bugünün ihtiyacımız olan teorilerini yaratma zamanı gelmiştir.

Karmaşanın olmadığı, daha stabil hayatların yaşandığı o yıllarda Maslow çok doğru bir teori atmış ortaya ve sadece olanı değil, olması gerekeni de söylemiş. Toplumu hatta birbirimizi anlamakta zorlandığımız günümüzde 1943 yılında yazılmış bir teorinin hâlâ geçerliliğini koruyor olması zaten tuhaf olmaz mıydı? Evet, insan o zaman da insandı ama kendini toplum algısına teslim etmiş hatta mahkum olmuş değildi.

Maslow der ki “İnsanların çoğunun bu temel ihtiyaçlara belirtilen sıra dâhilinde, elbette kimi istisnalarla birlikte, gereksinim duydukları doğrudur.”

Peki biz buna artık istisna diyemiyorsak?